Filiz Özkol: Batı yakası hikayesi

 ‘’Benim hayatım bir roman’’..


Hepimizin dudaklarından zaman zaman dökülen farklı hikayelerimizin muhteşem kahramanlarıyız. Düşündüklerimizi mi yaşıyoruz? Yaşadıklarımızı mı düşünüyoruz diye kavram karmaşası içine girmek istemiyorum. Herkes kendi yaşamının başrolünü unutulmaz bir şekilde hayata geçirirken; ülkelerinde hikayeleri ve bir kaderleri olduğunu yadsıyamayız. 

1961 Yılının unutulmaz bir Amerikan klasiği ‘’ West side story’’ Türkçe versiyonuyla ‘’Batı yakası Hikayesi ‘’ William Shakespeare'in güncel bir Romeo ve Juliet uyarlaması olan film, gösterildiği dönemde büyük yankı uyandırmış, daha sonra defalarca müzikal gösteri olarak sergilenmiş ve yakın tarihimizde ülkemize gelmesiyle bu müzikal yeniden tahtına kuruluvermişti. "Batı Yakasının Hikayesi", 1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek ABD ULUSAL film Arşivinde muhafaza edilmesine karar verilmiş. 

Manhattan'da iki farklı sokak çetesinin, etnik ayrılıklar nedeniyle çekişmelerini anlatan filmin başrollerini; Natalie Wood, Richard Beymer, Russ Tamblyn paylaşmışlardı.

New York'ta yaşayan Porto Rikolu göçmen gençlerin çetesi ile, göçmenlerin varlığından huzursuz olan Amerikalı gençlerin çetesinin çatışmalarını anlatır.

Amerikan siyasetinin iç yüzünü merak ediyorsak; Hollywood sinema dünyasına bir göz atmamız yeterlidir. İster istemez kendilerini ele veriyorlar. Yenidünya dedikleri keşiflerinden sonra bedava bir kıtaya sahip olmalarının şımarıklığını hala üstlerinden atmış değiller. Toprak mirasyedileri olmanın avantajlarını yıllarca dünya ülkelerinin üzerinde tepe tepe kullandılar ve kullanmaya da devam ediyorlar. Çünkü hiçbir şeyi savaşarak kazanmadılar. Sözde ‘’GÖÇ ‘’ adı altında bal gibi koskoca kıtayı istila ettiler. Yine çocukluğumuzun çizgi romanlarında okuduğumuz; Tommiks ve Teksas’ı, Amerika’nın gerçek kahramanları ‘’ YERLİLERİ ‘’ ile yaptıkları mücadelede bilmeden alkışladık. Toprağın asıl sahipleri Kızılderilileri ‘’YOK ‘’ sayarak..

Yüzbaşı Tommiks 1835 ve 1840 yılları arasında Amerika'da yaşayan bir korucudur . Bu dönem Amerikan tarihinde görgüsüzce "Altına Hücum" dönemi olarak bilinir ve Hollywood'un kovboy filmlerinin konu aldığı tarihlerdir.  Kuzey Amerika'nın batısı henüz yeni yerleşime açıldığı için bazı bölgelerde ciddi bir yasadışılık süreci yaşanmıştır. İşte bu dönemde Tommiks Nevada'nın göbeğindeki Coluver Kalesi civarında düzeni sağlamakla görevlendirilmiş. Teksas’ın kahramanı Çelik Blek ise; 1770 yıllarında Kuzey Amerika'da İngiltere'ye ait kolonilerin bağımsızlık savaşı vererek, Amerika Birleşik Devletleri'ni kurmasını konu alır. Hepsinin de haksız olduğu konu; gerçek yerlilere açtıkları gasp savaşlarıydı.  

Amerika’nın bir ucunun göbek bağı olduğu Avrupa olduğunu söylemeye gerek yok, sizde biliyorsunuz. . Kendi yerli ırkının etnik duruma düştüğü bu kıtada; ‘’ AMERİKALI ‘’ dediğimiz halkının, gerçek kimliklerinin ne olduğunu, biraz tarih bilgisi olan herkes biliyor zaten.  

Asıl anlatmak istediğim konu; 1961 yılının filmlere konu olan bu yozlaşmış mahalle kültürlerinden vazgeçmemiş olmaları. İşte Yakın geçmiş Amerika Başkanı Trump niye seçimi kaybetti. .. Seçim sonrası ülkesinde yaşayan göçmelere karşı koyduğu ambargo. Hoop ‘’ West side story ‘’nin ruhunu yeniden sahnelere getirince de, daha o gün kendi geleceğinin önünü kesmişti.  Huylu huyundan vazgeçmez diye boşuna dememiş, atalarımız. ‘’ Bizim ülkemizi terk edin ‘’naralarıyla yine sözde mahallesini koruyan bıçkın delikanlı halleri hafızalardan uzun süre silinmeyecek. 

Amerika hikayesi hiç bitmeyecek. Dahası var. Artık bu şımarık huylarını o kadar benimsemişler ki; her şeyi hak ettiklerini sanıyorlar. Koskoca kıtayı zapt ettiler, ülkelerine sığamadılar, şimdi de gezegenimize meydan okuyorlar. Peki Avrupa ne yapıyor? Onlar ‘’Etle tırnak’’.. Amerika düdük çalıyor, Avrupa alkış tutuyor. Dünyayı oynatıyorlar. Geçmiş tarihimizin Avrupa hikayesinde hep bir haçlı seferleri vardı zaten. Son günlerde yine hortladı. Doğu ve Batı zeytinyağı ve su gibi. Asla kaynaşamayacaklar. Aralarında dans sonsuza dek sürecek. Aynı gezegenin bitmeyen oyunları hep devam edecek. Batının hikayesi, doğunun masalı ile birlikte söylenecek ne yazık ki… 


Domuzla güreş tutma, her ikinizde çamur içinde kalırsınız ve domuz bundan hoşlanır.

( Amerikan ata sözü)

Yorum Gönder

0 Yorumlar