Zakir KAYA : Ramazan Ayı ve Önemi


11 Ayın Sultanı 2017 yılı Mübarek Ramazan Ayı 27 Mayıs 2017 Cumartesi günü başlıyor. 24 Haziran 2017 Cumartesi günü Ramazan Ayı'nın son günü olacak.

Ramazan ayı, Hicri takvimine (yani arap aylarına) göre, diğer bir deyişle ay takvimine göredo kuzuncu ayın adıdır. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an-ı Kerim'de bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen 'kadir gecesi' yine bu ay içinde kutlanır. Ayrıca İslam'ın beş şartından biri olan oruç da bu ayda tutulur. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona 'on bir ayın sultanı' denilmiştir.

Dini Hayatımızda çok önemli bir yeri olan, rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı, yardımlaşma ve dayanışmanın arttığı, sevginin, saygının, sabrın ve kardeşliğin daha da güçlendiği, birlik ve beraberliğin bir kat daha pekiştiği, Ramazan ayı mübarek bir aydır. İnsanları karanlıktan aydınlığa çıkaran Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim, bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Bin aydan daha hayırlı bir gece olan Kadir Gecesi bu ayda bulunmakta ve oruç ibadeti bu ayda eda edilmektedir.

Ramazan ayı fazilet bakımından nice güzelliklerin bahşedildiği mübarek bir zaman dilimidir. Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delili olarak kendisinde Kur'an indirilen aydır…”
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Ramazan ayı ile ilgili olarak: “Bir kimse, inanarak ve sevabını yalnızca Allah'tan bekleyerek, Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” buyurmuştur.

Yine bir başka Hadis-i Şeriflerinde ise: “Ramazan öyle bir aydır ki, Allah gündüzleri oruç tutmayı farz ve gece ibadet etmeyi de nafile kılmıştır. Ramazan, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. Ramazan ihsan ve yardımlaşma ayıdır. Mü'minin rızkı bu ayda artar, bereketlenir… Ramazan ayı öyle bir aydır ki, evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden azad oluştur.” buyurmaktadır.
Oruç ayı olan Ramazan ayı, birçok hikmeti ihtiva eder. Bu açıdan bakıldığında pek çok ferdi ve sosyal faydaları vardır. Oruç tutarak belirli bir zaman yeme içme ve cinsel arzularına karşı koyan kişi, sebat, kanaat, metanet ve sabır gibi ahlaki güzelliklere sahip olur; aç kalarak nimetlerin kıymetini bilir ve bu vesile ile yoksulların halini düşünüp onlara merhamet ve şefkat hisleriyle yaklaşmasına sebep olur.

Ramazan, oruçla beraber nefislerin terbiye edildiği, zekât, sadaka ve iftarlarla yoksulların doyurulup gözetildiği, Kur'an okuma, mukabele takip etme, teravih kılma, zikir, dua ve niyazlarla sevap ve mükâfatın arttığı; af ve mağfiretin çokça ihsan edildiği bir feyz, rahmet ve bereket ayıdır.
Ramazan da Kur'an-ı Kerim'in yeri
Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, Kutsal kitabımız olan Kur'an'ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da ” Ramazan ayı insanları kurtuluş yolan götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur'an'ın indiği aydır. “(Bakara suresi, ayet 185) buyurmuştur. Kur'an', Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiştir. Bu nedenle Kur'an insan için hayati değer taşır. Kur'an okumak bir ibadettir. Peygamberimiz Allah'ın bildirdiği görev ve sorumluluklarımızı sıkça hatırlamamız için Kur'an'ı çok okumayı teşvik etmiştir. Müslümanlar, ramazan ayında Kur'an okumaya her zamankinden daha çok özen gösterirler. Bunun için evlerde veya camilerde bir araya gelerek, her gün Kur'an'dan yirmi sayfa okurlar. Ramazan ayının sonuna gelindiğin de ise Kur'an'ı baştan sona bir kez okumuş olurlar. Buna hatim denir. Daha sonra hatim duası yapılır. Müslümanlar yüzyıllar boyu bu geleneği devam ettirmişlerdir. Kur'anıkerim, ramazan ayının Kadir Gecesi'nde indirilmeye başlanmıştır. Kadir gecesi ramazan ayının 27. gecesi olarak bilinir. Yüce Allah Kadir Gecesi'nin “Bin aydan daha hayırlı” olduğunu haber vermiştir. Peygamberimiz de “Kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhari) buyurarak, bu gecenin önemini belirtmiştir.

RESULULLAH EFENDİMİZİN RAMAZAN İLE İLGİLİ RÜYASI

(Rüyamda acayip şeyler gördüm. Ümmetimden birini azap melekleri yakalamıştı. Aldığı abdestler gelip, onu içindeki zor durumdan kurtardı. Birini gördüm, kabri onu sıkıyordu. Kıldığı namazlar gelip, onu kabir azabından kurtardı. Birine şeytanlar musallat olmuştu. Ettiği zikirler gelip, şeytandan onu kurtardı. Birinin de susuzluktan dili çıkmıştı. Tuttuğu Ramazan orucu gelip, susuzluğunu giderdi.

Birini zulmet sarmıştı. Yaptığı hac gelip karanlıktan çıkardı. Birine ölüm meleği gelmişti. Ana babasına yaptığı iyilikler gelip, ölümüne engel oldu, geciktirdi. Birini Müslümanlarla konuşturmuyorlardı. Sıla-i rahim gelip, ona şefaat etti, onlarla konuştu. Peygamberinin yanına gitmek isteyen birine engel oluyorlardı. Aldığı gusül, onu alıp yanıma getirdi. Ateşten korunmak isteyen birisine, sadakası gelip ateşe perde oldu. Birini zebaniler alıp Cehenneme götürürken, yaptığı emr-i maruf ve nehy-i münker gelip kurtardı. Biri Cehennem ateşine atılmıştı. Allah korkusu ile döktüğü gözyaşları gelip oradan kurtardı.
Birine amel defteri solundan verilirken, Allah korkusu gelip, defterini sağa aldı. Sevapları hafif gelen birine, kendinden önce ölen çocukları gelip, sevabını ağırlaştırdı. Cehennemin kenarında, korkudan titreyen birine, Allahü teâlâya olan hüsnü zannı gelince, titremesi durdu. Sırattan zorla geçen biri, Cennete geldi. Fakat kapılar kapalıydı. Kelime-i şehadeti gelip, onu Cennete koydu.) [Taberani, Hakîm-i Tirmizi]

RAMAZAN AYINDA ORUCUN YERİ VE ÖNEMİ

Ramazan ayını önemli kılan etkenlerden biri de, dinimizin temel ibadetlerinden olan orucun bu ay içinde tutulmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da '…Kim Ramazan ayına ulaşırsa oruç tutsun' (Bakara suresi, 185. ayet) buyurarak, ramazan ayında oruç tutulmasını emretmektedir. Bu nedenle Müslümanlar ramazan ayı boyunca oruç tutarlar. Ramazan ayı oruç, ibadet ve sabır ayıdır. Allah'ın rahmet ve bağış kapılarının açıldığı aydır. Sevgili Peygamberimiz, ramazan ayında içtenlikle yapılan dua, ibadet ve iyiliklerin Allah katında daha değerli olacağını bildirmiştir.

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır.

Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. [Tirmizi] (Ama dini bir mazeret varsa oruç tutmamak günah olmaz.)

* Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]

* (Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.) [Buhari]

(Ramazan orucunu tutup ölen kimse, Cennete girer.) [Deylemi]

*  (Ramazan ayı gelince, 'Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek' denir.) [Nesai]

* (Ramazan bereket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.) [Taberani]

(Ramazan-ı şerif ayı geldiği zaman, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istiğfar etmelerini emreder.) [Deylemi]

(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı, sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.) [Taberani]

(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.) [Ebu Nuaym]

(Ramazan orucu farz, teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.) [Nesai]

* (Bu aya Ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.) [İ.Mansur]

(Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) [İbni Ebiddünya]

(Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.) [İ.Ebiddünya]

(İslam, kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.) [Müslim]

(Cennetteki güzel köşkler, sözü hoş, selamı çok, yemek yediren, oruca devam eden ve gece namazı kılan kimselere verilir.) [İbni Nasr]

(Oruç tutan müminin susması tesbih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.) [Deylemi]

(Bilhassa oruçlu iken çirkin, kötü söz söylemeyin! Birisi size sataşırsa, ona 'Ben oruçluyum' deyin!) [Buhari]

(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.) [Hakim]

(Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur.) [Taberani]

(Allah yolunda bir gün oruç tutanı, Allahü teâlâ yetmiş yıllık mesafe kadar cehennemden uzaklaştırır.) [Buhari]

(Temizlik imanın yarısı, oruç da sabrın yarısıdır.) [Müslim]

(Oruçlu iken ölene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.) [Deylemi]

(Oruçlu iken ölen Cennete girer.) [Bezzar]

(Oruç tutan, namaz kılan kimse, mükâfatını kıyamette aklı kadar alır.) [Hatib]

(Oruç şehveti keser.) [İ. Ahmed]

Ramazan ayında tutulan oruçlarla ve yapılan ibadetlerle Müslüman, Allah'a karşı tam bir teslimiyet içinde, iyi bir kul, örnek bir insan olma fırsatını elde eder. Yaptığı samimi tövbe ile tüm kötülüklerden, günahlardan ve hatalı davranışlardan temizlenip, güzellikler ve iyiliklerle dolu yepyeni bir hayat hazırlar kendisine. Huzur dolu bir yaşama kavuşur. Bütün bu güzellikleri bizlere veren Ramazan ayının kıymetini iyi bilelim. Ondan en iyi şekilde istifade ederek çok iyi değerlendirelim. Kur'an ayında Kur'an'a sımsıkı sarılalım. O'nu hayatımıza rehber edelim. Yüce Allah'tan bereket, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan'ın; bizlere ve tüm İslam âlemine hayırlara vesile olmasını dileriz.


Hazreti Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün sırtını mihraba verip oturmuştu. Cebrâil aleyhisselâm içeri girip selâm verdi. Buyurdu ki: 

"Ya Muhammed sallallahu Teâlâ aleyhi ve sellem Allah sana selâm etti. Bu duâyı sana ve senin ümmetine hediye gönderdi ve hem buyurdu ki: "Ben azimuşşan bu duâyı arş-ı a'zam sağında bu cihânı yaratmazdan beşyüzyıl evvel yazdım" dedi. İmdi her kim bu duâyı Ramazan ayının evvelinde veya ortasında, ya âhirinde Cuma gecesi hayırlı bir niyet için okursa Allahu Teâlâ: bu benim has kulumdur, ol kulumun her ne türlü hâceti varsa reva kılarım "dedi. Hem de ol kişi kâdir gecesine erişir. 
Bu duâ berekâtına dahi Hak Teâlâ yerde ve gökte yetmiş bin melek yaratmıştır. Bu feriştehter durmadan tesbihler ve tehliller ederler, sevabını bu duâyı okuyan kişiye yahut okutan veya yazdırana, götürene bağışlamaktadır. Her kim bu duâyı Ramazan ayının her cuma gecesi veyahut gündüzleri okusa veya okutsa, ya götürse, ya dinlese Allahu Teâlâ: "Her ne türlü hâceti varsa reva ederim " dedi. Ya Muhammed (s.a.v.) cümle mahlûkatı beşer kabrinden kalktıkta üryan olsa gerektir. Ol vakit bu duâyı Ramazanı şerife ta'zim için okuyan kimseler melekler cennetinde libaslar götürüp giydirseler gerektir ve dahi o yetmiş bin melek ellerinde inciden kadehler içlerinde türlü şerbetler bulunmakta ve üzerlerinde " La ilahe illallah Muhammedün Resûlullah "yazılı mühürlerle kapanmaktadır. Melekler çağrışıp:

"Bu hediye ve bu ikram filân oğlu filanındır, Ramazan-ı şerif ayına ta'zımeten ve hürmeten bu duâ-i şerifi her gün veya cuma günleri ve geceleri okudu veya okuttu, veya dinledi, yahut götürdü idi, bu nimetleri ol kimseye Hak Teâlâ gönderdi." derler. 

Hazreti Peygamber aleyhisselâm buyuruyor ki: Benim ümmetimden her kim bu duâyı Ramazan ayında on kere okursa ona cennete girmek nasip olur. Hiç olmazsa ömründe bir kere okusunlar. Hak Teâlâ yetmiş bin melaike yaratıp ol meleklerin cümlesi tesbih ve tehlil okuyup sevabını bu duâyı ta'zimen okuyanlara bağışlasa gerektir. Bu duâyı okuyanlar Mevlânın izniyle cennete girmeleri gerektir. Bu duânın bereketi, bu duânın fazileti pek çoktur. Biz muhtasar kıldık şek olunmaya.

Ramazan-ı Şerif Duası 

Bismillâhirrahmânirrahim  
Allahümme inni es'elüke biesmaikelhüsna. Ya Allahü, fa'lem ennehü la ilâhe he illallah. Ya rahmanü, errahmanü allemelKur'ân. Ya rahimü, vekanallâhü gafuren rahima. Ya mâliku, mâliki yevmiddin. Ya kuddusü elmelikül hakkulmübin. Ya selâmü, vallâhü yed'ü ila darisselâm. Ya müminü, elmü'minül müheymünül azizül cebbarül mütekkebir. Ya azizü, ve kânallâhü azizen hekima. Ya hâliku, fetebarekallâhü, fil erhami. Ya evvelü hüvel evvelü vel âhirü zevvâhirü velbâtın. Ya şekûrü inne rabbeka legafurun şekur. Ya gafuru vallâhü gafurun rahim. Ya vedudu ve hüvel gafurulvedut. Ya zâhiru vezzâhirü, vel batın. Ya kaimü, kaimen bilkıstı lâ ilâhe illâ hu. Ya hayru allâhü lâ ilâhe illâ hüvelhayyül Kayyûm. Ya semîu ve hüvessemiul alimü. Ya basirü, innallahe basirün bil ibad. Ya hakimü ve kânal ahü azizen hakima. Ya kerimü innellahe lâganiyün kerim. Ya kadirü ve hüvel kadiru alâ en yeb'ase aleyküm. Ya muktedirü inde melikin muktedir. Ya bâisü innellahe yeb'asü men filkubur. Ya rezzaku, vallâhü hayrürrazikîn. Ya vârisü ve lillâhi mirassessemâvâti vel'ard. Ya kaviyyü şey'in şehid. Ya mübdiü, ya muidü innehu hüve yübdiü ve yûid. Ya tevvabü innehu kâne tevvaba. Ya vehhabü, inneke entelvehhab. Ya celilü, zülcelüli vel ikram. Ya cemilü, fasbir sabren cemilâ. Ya vekilü ve kefa billâhi vekilâ. Ya kâfi ve kefallâhü'l mü'minînel kıtâl. Ya veliyyü ve hüvvel veliyyülhamîd. Ya rabbellâlemin. Ya ganiyyü, vellahül ganiyyü ve entmül fukara. Ya şâkiru, innellahe şakirun alîm. Ya hallaku öi hüvel hallakul alîm. Ya muhsinu vallâhü yuhibbul muhsinin. Ya kâdiru, vallâhü alâ külli şey'in kadir. Ya müfaddalü, vallâhü zülfazlil azîm. Ya mü'minü ve yütimmü nimetehû aleyke ve yehdiyeke sıraten müstekîm. Ya muizzu, tuizzu men teşûu. Ya müzillü tüzillü men teşâu. Ya râfiu, râfiudderecâti. Ya şefiu, men zellezî yeşfeu indehü illâ biiznihî. Ya kebîru innallahe kâne aliyyen kebîrâ. Ya Hakku, veTeâlâllahu'l melikü'l hak. Ya berru, innellahe hüvelberrür rahîm. Ya vitru, veşşefî, velvetr. Ya gaffaru, innehu kâne gaffarâ. Ya gâfiru ve ente hayyül ghafirîn. Ya hamîdü, tenzîlün min hakîmin hamîd. Ya mennâhü, belillâhü yemünnü aleyküm. Ya bâki ve yebkâ vechü rabbiki. Ya ehadü, kulhüvallâhü ehad. Ya samadü, Allâhüssamed. Ya metînü hüver rezzaku zilkuvvetil metin. Ya hâdî, innellâhe yehdî men yeşa ya bedîu, bediussemevâti vel ard ya hâlimü ve hüve bikülli şey'in alim. Ya halima, halimül gaybi veşşehâdeti.  

Ya fettâhu, rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bilhakki ve ente hayrülfâtihîn. Ya mübînü innâ fetahnâ leke fethan mübînâ. Ya muhîtu, vallâhü bimâ ta'melhune muhît. Ya kadiyyü, vallâhü yekdî bilhak. Ya hasibü vekâhallâhü alha külli şey'in hasîbâ. Ya nâsiru, nimel Mevlâ ve nimen nasîr Ya vasîu ve kânellahu vâsian alîma Ya kâhıru ve huvel kâhıru fevka ibâdihi. Ya ghafıru, innellahe yağfiruzzûnübe cemîâ Ya tâhiru, innellahe yuhibbul mutetahhirîn. Ya men leyse lehu mislun ve lâ şebîhun fil'ard ve lâ fissemâi ve huvessemmiul alîm. Ve lâhavle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm.  












Yorum Gönder

0 Yorumlar